Kripto para ve Türkiye ekonomisi: Nasıl bir katkısı olabilir? 

Dünya nüfusunun %30’u güvencesiz bir ödeme altyapısına sahip, para transfer etmek ya güvenli değil ya çok pahalı ya da fiziki olarak zor. Türkiye teknolojik yatırımlarla önemli adımlar atsa da hala bu konuda önde gelen ülkelerden birisi olmaktan çok uzak. Buna karşın finansal tabana yayılma (financial inclusion) ülkenin orta vadeli kalkınma planının bir unsuru haline gelmiş. Finansal tabana yayılma kayıt dışılığın giderilmesi, hane halklarının finansal kaynaklara daha kolay ulaşımı, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi gibi pek çok kanıtlanmış yararı mevcut. Kısacası bu konu üzerinde çok düşünülüyor ve hangi araçlar kullanılabilir diye çok tartışılıyor.

Bu nedenle, Türkiye’nin insanlarına odaklanmak ve finansal kaynaklara erişimlerini kolaylaştıracak ve kendi paralarının sahibi olabilecek alternatifleri düşünmek önem arz ediyor.

Türkiye’de kripto para birimlerinin rolü

On bir yıl önce, birisi dünyadaki finansal sistemde devrim yaratacak bir blockchain projesi yaratmaya karar verdi. Bunu, Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun takma adı altında bir şahıs ya da şahıslar gerçekleştirdi. Pek çok insan bu teknolojik ilerlemenin geçici olduğunu, kumar olduğunu düşündü ancak madalyonun arka yüzünde Bitcoin ve beraberinde götürdüğü alt coin’ler durdurulamaz bir yürüyüşteydi.

Bugün regülatörlerin kripto paraların riskleri konusunda ciddi uyarılarını koyduklarını ve düzenleme çabası içine girdiklerini görüyoruz. Türkiye açısından da bu konuda regülasyonlar yakın zamanda gerçekleşecektir. Ancak daha önemli bir konu banka gibi merkezi finansal kurumların kontrolü veya onayı olmadan herhangi bir yerden transfer yapabildikleri merkezi olmayan bir ekonominin Türkiye’de yaygınlaşmaya başlamasıdır.

Aracılık maliyetlerinin yüksekliği yıllardır finans sisteminde olan-olmayan her tarafın şikayet olarak dile getirdiği bir meseledir. Vatandaşın daha ucuza para transfer etmesini sağlayan, güvenilir bir para birimi aracılık maliyetlerinin azaltılması kapsamında bir çözüm olarak görülmektedir. Bu da aslında yüzyıllardır aranan bir sorunun çözümü anlamına gelmektedir. İddia edebiliriz ki kripto para ve blockchain dördüncü sanayi devriminin en önemli bileşimlerinden birisidir. Bankaları ortadan kaldırmasa da onların iş modellerini ciddi bir şekilde etkilemekte ve topluma katkı sağlamaktadır. 

Bitcoin ATM’lerinin yaygınlaşması, kripto para borsalarının çoğalması ve daha ulaşılabilir hale gelmesi para transferi ve yatırım konusunda etkili bir alternatifin doğmasını sağlamıştır. Genç nüfusun yüksek olduğu Türkiye’de bu araçlara eğilimin nispeten fazla olduğunu görüyoruz. 

Uluslararası para transferinin kolay, hızlı ve ucuz olması, işlemler konusunda tam ve sınırsız yetkiye sahip olabilme, daha güvenli bir sistem sunabilme, dijital cüzdan yaratmanın kolay olması kripto ekonominin genişlemesini sağlayan en temel etkenler olarak görülüyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin burada üç konuyu önemsemesi ve diğer hususlarda kripto ekonomiyi desteklemesi beklenmektedir. Bunlar suç gelirlerinin ve terörün finansmanı, bilinçli olmayan tasarruf sahiplerinin risklerin farkında olması ve vergilendirme. Bu üç konuyu kontrol ederek gerçekleşen her kripto para alım satımı Türkiye ekonomisine katkı sağlayacaktır. Ödeme ve yatırım alternatifi olarak verimsizliği ortaya atan blockchain teknolojisi finansal tabana yayılma konusunda güçlü bir araç olacak ve ekonominin büyümesine doğrudan katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla kripto para ve Türkiye ekonomisi arasında doğrudan bir ilişkiden bahsedebilirz

Bu kapsamda Türkiye’de yakın zamanda gelecek kripto para için regülasyonları ve bu kuruluşlara gelecek regülasyonları yakından takip etmekteyiz. Detaylı bilgi almak için bizimle iletişim kurabilirsiniz.